10 Haziran 2009 Çarşamba

gıpgıp, uyku ve bizim çocuklar


Tam bitti derken tekrar başlayan gıpgıp hadisesine artık daha fazla takılmak istemiyorum. Düğüne kadar ağız tadıyla, göz tadıyla bir uyku haram bana, bunu anladım. Uyku yoksa gıpgıp var, orası da kesin artık. Yapılacaklar listesine tik atmayı ne kadar çok sevsem de bunu yapamıyorum.


Hiçbir tik bir anda atılacak cinsten değil. Hepsi teferruatlı bir süreç sonucunda tiklenme kıvamına gelen işler. Misal evi toplama, misal damatlık alma, misal fotoğrafçı ayarlama. Karar vermekten henüz bıkmadım ama bu kadar üstüste karar vermek benim karar mekanizmamı ya bayağı bir geliştirdi ya da çökertti. Verdiğim kararların doğruluğunu bilahere yaşayarak göreceğiz.


Her sabah o sıcak yataktan çıkıp, banyoya gidip, yıkanıp, giyinip, mutsuz mutsuz servise binmek, serviste boynumu helak etmek suretiyle uyumak ve açılmamış gözlerle dükkana girmek. Bundan bıktım bu aralar. Ciddi bir tatil ihtiyacı içersindeyim. Bunun için de bu hengamenin bitmesini beklemeliyim. 1 ay var. Şimdilik beni en çok motive eden şey tatil. Bakalım o geçtikten sonra neyle asılcam hayata..




Şuraya kafamı koyup azcık göz kapaklarımı dinlendirsem ne olurdu sanki?

Hiç yorum yok: