22 Ocak 2013 Salı

Yazı yazmak için ne de güzel bir gün..

Herşeye kafayı takarak sanki tepeden aşağı yuvarlanıp düzlüğe varamayan bir kartopu gibiyim. Koccaman oldum, iki c ile, ama hala duramıyorum. Ne bitmez algım varmış. Azcık az algıla, az duy, az gör, az hisset, az takıntı yap diyorum kendime ama.. Dinlemiyorum da dinlemiyorum..

Bazı insanlar var mesela yaşadığı her anı gerçekten yaşıyor. Bense hep bir sonraki adımı, bir sonraki anı düşünerek, koştur koştur yaşıyorum. Ne yemeğimi tadına vararak yiyorum, ne sohbeti iyice dinleyerek ve ilgiyle ediyorum, ne bir yere keyifle seyahat ederek varıyorum.. Hepsinde süreç sanki hiç yaşanmıyor tarafımdan. Sadece sonuçlar var elimde, sanki tahlil yaptırıyorum. Yeter ki sonucu olsun elimde, nasıl yaşanırsa yaşansın..

Hep suçlu başkasıymış gibi geliyor bana, ama asıl sorun bende. Ben değişsem, bakış açım değişse, algım değişse hepsi farklılaşacak. Düzelmese de değişecek.

Koca bir boşlukta yaşıyor gibiyim, uzay boşluğu bu, salınıp duruyorum oradan oraya.. Geriye dönüp baktığımda sadece karanlığı mı göreceğim? Amacım ne?

Belki de hepsi fiziksel. Hareket etmeden durduğum için bütün gün vücut salgılaması gereken mutluluk,vs hormonları salgılayamıyor ve ben kendimi sürekli kötü hissediyorum. Devamlı hareket halinde olduğum bir işte çalışsam herşey bambaşka olabilir. 10,5 yıldır bunu yapmıyorum, denesem olacak belki.

Ama hep birisi benim yerime düşünecek ve bana önerilerle gelecek zannediyorum. Şöyle şöyle yaparsan düzeliceksin diyecek sanki birisi. Bir reçetem olsa, uysam o reçeteye de iyileşsem ne olurdu sanki..