28 Nisan 2009 Salı

imdat

geriye dönüp baktığımda - her zaman olduğu gibi - yine mutsuz ve boktan yazılar göreceğim. işte benim tarihim bu mu diyeceğim.
ya mutluyken - arada bir oluyorum elbet - de yazı yazmasını öğreneceğim ya da mutsuzken yazı yazmaktan vazgeçeceğim.
eskiden de böyle olurdu, küçükken tuttuğum günlüklerde de hep çirkin yazılar olurdu, o kötü, bu kötü, şu kötü şeklinde.
değişmiyorum demek ki.
ne acı bundan 15 yıl sonra da böyle olacağını düşünmek.
somebody help me!

1 yorum:

malumafatrus dedi ki...

benim pek değerli ev arkadaşım da böyle yapar. Birilerine kızıp günlüğüne yazar,çünkü başka türlü herşeyi unutuyor kendisi.Ben günlük tuttuğum ve eşşek kadar olduğum zamanlarda, en mutlu olduğum zamanları da yazardım, hatta o mutlu anı yaşadıktan sonra günlüğüme anlatmak için hevesle eve koşardım. Şimdi o yazıları okunca, çocukmuşum diyorum.

Yani sende ayy ne kadar depresifmişim desen de ne kadar mutluymuşum desen de boş, o ana geri dönemiyorsun. O yazıları hangi dürtüyle yazdığını yaşayan sen olsan bile hissedemiyorsun. Geçmiş ne kadar uzakta hissine kapılıyor, önüne bakmaya devam ediyorsun.