13 Ekim 2009 Salı

ıssız ada(m) keki

cumartesi misafirim gelicek diye ıssız adam keki adıyla tariflenmiş bir kek yapayım dedim. bir sürü yemeğin yanısıra bir de ona bulaştım. ben kekin çiğ halini sıyırmayı çok severim. sıyırırken tadı muhteşemdi. tarçın, ceviz, havuç falan. parmaklarımı yaladım resmen. gel gör ki keki fırına koyduğum anki ebatları ile çıktığı anki ebatları arasında fark <= 0 idi. küçük çaplı gereksiz bir ağlama seansından sonra kendime geldim ama bu kek meselesi beni çok üzdü. ben ki defalarca annemin kekini çırpmış, çok da güzel sonuçlar elde etmiş bir insandım. gururuma yediremedim. daha başarılı bir kek yapmak üzere pek yakında kollarımı sıvayacağım.
hırs yaptım işin özü..
kekten sonra fırının sıcağıyla hemen pişer diye ve kocamın canı çekti diye bir de hamur yoğurup elmalı kurabiye (pasta diye de biliniyormuş) yaptım. kekin siniriyle onlardan da umudum yoktu ama fena da olmadılar hani. afiyetlen yiyoruz.
kabarmayan keki de iki koldan saldırıp nasıl bitireceğiz bilemiyorum ama atmaya da kıyamıyorum.
fotoğrafın meali ise şu ki, ıssız adaya düşerken yanınıza bir iki paket tarihi geçmemiş kabartma tozu almakta fayda var.

3 yorum:

malumafatrus dedi ki...

mazereti kabartma tozuna atma, evvela dön içine bak evlat:)

hemen ideale kavuşursan ne anlamı kalır sonraki denemelerin. ben sırf bu yüzden hala pilavı düzgün pişirmem misal:P

Fery... dedi ki...

ya niye bu kadar üzüldün ki? kabarmamış kek demek içi ıslak kalmış kek demektir ki bunun sevenlerinin sayısını da azımsamamak lazım :) gönder bana ben yerim ;)

kusburnu dedi ki...

durdukça kurudu, kurudukça daha yenilesi oldu.. son bir dilim kaldı şimdi.. açken kuru ya da ıslak farketmiyor, kek kekdir diyor yiyoruz..

başta gayet üzülmüştüm sonra dalga geçtim o üzüntülü halimlen.. daha da üzülmem :)