1 Mart 2009 Pazar

button's buttons

benjamin button, yıllardır düşündüğüm birşeyin film versiyonu olmuş, çok da güzel olmuş, bravo diyoruz..
giderek çürüyeceğimize çürük başlasak ve gittikçe zımba gibi olsak, saf bir yaşlılık ve bilge bir çocukluk geçirsek nasıl olur diye düşünür dururdum.. ki bu filmi izledim.. dün tüm gece rüyamda ve bugün bütün bir gün hayatımda zihnimde bir yerlerde filmden kareler döndü durdu..
brad pitt'in her haliyle oyunculuğuna ve pek tabii ki senaryoya fena halde tav oldum.. üstelik bir iki yerde ağlamadım da değil..
son günlerde izlediğim aşk meşk filmleri, hayata dair filmler beni ne hikmetse pek bir derinden sarsıyor.. önceki gün izlediğim vicky, cristina, barcelona da yine aşk üzerine sorular sordurmuş ve gece boyu tuhaf rüyalar görmeme sebep olmuştu..
to be continued..

2 yorum:

malumafatrus dedi ki...

bende bu haftasonu Barcelona Barcelona'yı izledim ve yanlış insana söylüyorum biliyorum ama evlilikten soğudum:)

Benjamin Button'da ise Brad Pitt'in kesinlikle oscar'ı hakettiğini düşünmekteyim, Cate Blanchet'ın güzelliğine ise hayran kaldım.Milyoner'i de izledikten sonra oscar oyum için fikriyatımı da açıklıyacağım.

kusburnu dedi ki...

ya o değil de ben evlenmek üzere olan bir insan olarak sürekli bu tip şeylerle haşır neşirim. şimdi de masumiyet müzesini okuyorum işte, alaam çok fena yahu, rüyalarıma giriyor her daim herşey. evlendikten sonra mı okusam bunları napsam bilemedim ki :)