4 Eylül 2009 Cuma

güzel fotolu yazı


çorbalar nereye gidiyor? o masa neden boş? burası ev mi? domates çorbası ve üstündeki de kaşar mı?
sandalyelerin yamukluğu, üstten görünmesi ve çorbaların biraradalığı hoşuma gitti. ama böyle bir resim hakkında ne yazabilirim bilmiyorum.
hm, olay amsterdam'da geçiyormuş, resmin kaynağı olan nasyonel coğrafya'da böyle yazıyordu. amsterdam çok güzel şehir, keşke bir kez daha gidebilsem. (yazar burada ben daha önce amsterdam'ı gördüm diyor, hava atıyor)
bugün cuma, iş çıkışı mesela, çok zengin olsam, hop bir uçağa atlar, giderdim amsterdam'a. ama ezik ülkeyiz ya biz, ondan önce seksenbeşbin tane evrak toplayıp vize kuyruklarında helak etmem lazım kendimi. ki iki gün için buna değmez. yani zengin olsam vizem otomatik elime gelecekse olabilir tabii.. uğraşamam cebimden paralar taşarken vizeyle mizeyle..
şu non-zengin halimle abudik gubidik hayaller de kurdum ya, helal olsun bana..
bugün cuma malumunuz. cumaları ortaokul ve lisedeyken 2 de çıkardık. o günlerden kalma bir alışkanlık dolayısıyla 2den sonra çalışamıyorum cumaları. içimde her an çıkacak olmanın hafifliği.
bir de alakasız ama aklıma geldi. ortaokulda falan sınıfca pikniğe gidileceği günler herkes serbest kıyafet gelirdi de birbirimizi süzerdik inceden inceden. amma abartı giyinmiş, tişörtü eski, fakirler heralde, pantalonu kısa, vs gibi yüzeysel çıkarımlarda bulunurduk. insanlar pek değişmiyor bence, işyerinde de aynı gözle bakıyor birbirine. ha ortaokul ha işyeri. bu zaten pekçok insan için farketmiyor.

1 yorum:

malumafatrus dedi ki...

ben de kısa paçalı donla geldiğim gördüğün gibi, sırf insanlar uzun uzun bakıp konuşacak konu bulabilsinler diye.