14 Ocak 2010 Perşembe

toplu taşı(ya)ma(ma)

bu şehirdeki toplu taşıma ile ilgili aklıma gelen herşeyi uygulatabilsem şehirde trafik sorunu falan kalmaz. insanların neden sürekli araba almak istediklerini artık daha iyi anlayabiliyorum. bu şehirde toplu taşıma bir eziyet. ötesi yok. ben bile ısrarla toplu taşıma her zaman iyidir diyorsam da artık burama kadar geldi. alın toplu taşımanızı da başınıza çalın diye bağırmak istiyorum her kimse bu işin sorumlusu. şöförleri ayrı bir uyuz, otobüsleri ayrı bir uyuz. bir kere bu iett şöförlerinin akbil satması mevzusuna acayip kılım. üstelik doldurdukları paradan daha fazlasını yolcudan almıyorlar mı ekstra kıl oluyorum, resmen durduk yerde para kazanıyor herifler. bu yetmezmiş gibi bir de ellerinde kalan YTL'leri kakalamıyorlar mı para üstü diye. etti iki. sonra metrobüs girişindeki kulübede yaşayan akbilci amcalar da bu YTL'leri istemiyorlar, TL getireceksin diyorlar. ama diyorsun, şöför verdi, almayacağıdın diyor, bizdeki makine kabul etmiyor. ben her elime bir ytl geçtiğinde ziraate mi gitmek zorundayım. bunların toplandığı marketler, bakkallar, vs olsa daha hoş olmaz mıydı? kesin elimde patlayacak aldığım tüm YTL'ler. haram zıkkım olsun diyorum, sonra da susuyorum.


metrobüs; her bindiğimde nefretimi bir kat daha arttıran facia. içersinin sıcaklığına mı küfretsem, insanların dipdibe samimi halden istifade etmesine mi küfretsem. yoksa belli bir saatten sonra sefer sayısını azaltıp insanların iyice birikmesine ve ekstra sıkış tıkışlığa sebep olmalarına mı küfretsem. vallahi bilmiyorum, trafik çekmiyorsun iyi hoş da insanlığını da yitiriyor insan. terleyip terleyip dışarıdaki soğuğa çıkmak da cabası.. gel de hasta olma.

metro da ayrı bir dert. çık babam çık bitmiyor, üstelik hem kalabalık, hem sıcak, ve sürekli bir inenlere öncelik verin paniği. sarı çizgi, ok işareti,vs . bunlara uyan bir kul görmedim ben.

tramvaya lafım yok, genelde az kullandığım ve ilk duraktan binip rahat rahat gittiğim için gözümde on numara. tabii mesai çıkışlarında ve sabahları kullanan biri eminim ona da demediğini bırakmayacaktır. sonuçta aynı aptal zihniyetin eseri.

sonuç olarak, artık servis dışında toplu taşıma kullanmak istemiyorum, ama ne mümkün! belki bir gün bir arabamız olursa o zaman toplu taşıma münasebetlerimi azaltabilirim. sinir katsayım azalır, daha normal bir insan olurum..

3 yorum:

Fery... dedi ki...

al bu yazını harf değiştirmeden gönder büyükşehir belediyesine... işe yarar mı bilmem ama en çok okuması gereken kişiler onlar...

kusburnu dedi ki...

valla öyle yapıcam heralde sonunda, bi bunu bi de kadire mektubu direkt belediye binasına postalıcam :)

malumafatrus dedi ki...

iddialıyım araba alınca daha çok kafayı yiyeceksin:)) bu şehirde yaşamak özel şöför, helikopter, deniz taksi olmaksızın herkese bir şekilde zor:(