Çözemiyorum, çözülemiyorum, kendimi kendimden sıyırıp atamıyorum. Basit bir sabah depresyonu değildi bu, bir hayli mental sickness belirtisi vardı. Kim bilebilir ne olduğunu? Neden olduğunu ya da?
Yaşamayı sevmek cesur olmanın bir sonucu bence. Hayatına dair kararlar alıp ne pahasına olursa olsun onları uygulamak değil mi cesur olmak. Mesela her sabah sıkıldım işe gitmekten diye kalkmak değil de, bu sabah işe gitmeyeceğim, bundan sonra da gitmeyeceğim diyebilmek. Buna sevinebilmek, içinde acaba yanlış mı yapıyorum şüphesinden zerre olmaması. Verdiğin kararın arkasında durabilmek. Sana gerizekalı enayi gözüyle bakanlara gülümseyip geçebilmek. Umursamamak kimseyi, sadece kendini, sadece kendi mental sicknessını. Geri gelmeyecek birşey çünkü o, gitti mi dönüşü yok.
Peki ben ne bekliyorum acaba? Cesaret iksiri mi içmeliyim? Bu memnuniyetsizlikle nereye kadar? Konuşmak dahi istemiyorum, bana soru sorulmasını ise hiç istemiyorum. Tüm sorulara "sanane!" cevabını yapıştırasım var. Kaldıramıyorum.
Budur ruh halim, bunal(d)ım...
2 yorum:
itinayla alınır her yerde paylaşılır zira kelime kelime aynı fikirdeyim :(
vah başımıza gelen..
Yorum Gönder