14 Kasım 2008 Cuma

asabiyet geldi tamam!




sinir yaptıkça mı herşey batıyor yoksa herşey battığı için mi sinir yapıyorum anlamadım gitti.. içim dalga dalga köpüren bir deniz sanki. herkes herşey sinirime dokunuyor. birinin telefonla konuşması, diğerinin gülüşü, öbürünün otlakçılığı, boynumun ağrısı, yapılan gereksiz telefon görüşmeleri, insanlara anlatma çabası.. yorulduğumu hissediyorum ama tek mesele yorulmak da değil. boş geliyor, yaptığım iş hiçbir yeri doldurmuyor. boşa kürek çekiyorum gibi geliyor.

ben acaba doğuştan çatık kaşlı mıydım? eve gidince bir bebeklik resimlerime bakayım. yani hayata böyle muşmula muşmula bakıyor da olabilirim..
sonuçta sevgi kelebeği olmak da vardı.. bir nevi poli anna..

bir de koşturmaktan yoruldum sanırım.. yani evde oturup ayaklarımı uzatıp, ne yapacağımı bilememeyi özledim sanırım.. bir telaş bir telaş, bazen durmak istiyor benim de bünyem.. yarın durmaya çalışayım, içimdeki kurt izin verirse şayet..

nak nak nakin on hevıns dooorrrrr..
heyyy
heyyy
hey hey yeee..

diyerek bitiriyorum.. bu cuma da bitti gitti artık.. gelecek güzel günler şerefine..

1 yorum:

malumafatrus dedi ki...

ben diyorum iş ortamındaki negatif enerji çok fena birşey. Hatta ben sırf da bu yüzden korkuyorum birşey olacak kesin kafayı yiyeceğim, yada en yanlış adama patlayacağım. Zaten serde vicdan da var, haklı olsan bile asabiyeti de çok haklı bulamıyorum.

En güzeli iş ortamında algıları kapatmak, ben başaramasam da bu şekilde daha az yorulacağımızı düşünüyorum.