5 Mart 2010 Cuma

gel koklayayım gerdanından.. gerdanından..


Şu sıralar işlevlerini yeterince yerine getiremediklerinden olsa gerek burnumun kıymetini bir başka biliyorum artık. Bence gözlerimizden sonra en önemli duyu organımız burnumuz.Bir ortama dair bize olumlu/olumsuz fikir veren de o, hiç tanımadığımız bir insana dair bir önyargı aşılayan da o, bizi belli durumlarda uyararak koruyan da o.
Herkes de böyle midir bilmiyorum ama ben kokusunu sevmediğim insanlarla samimi bir ilişki kuramıyorum. Yani sanki sevmediğim insanlar kötü kokuyor, sevdiklerim bana güzel kokuyor gibi. Kimi zaman güzel, kimi zaman kötü kokan insanlar ise kendileriyle ilgili duygularım konusunda henüz bir karara varamadığım, bazen çok sevdiğim, bazen uyuz olduğum kişiler.
Ne kadar parfüm, roll-on, vs de sürse insanın ten kokusu başka insanlar tarafından duyulabiliyor. Bunun için bir insanla aynı yatakta yatıp sabah kalkıp onu koklamak şart değil ama bence en iyi ten kokusu sabah uyanıldığında duyulan ten kokusudur. Dolayısıyla bir kimseyle evlenecekse bir başka kimse, önce onunla bir güzel sarmaş dolaş olup yatıp uyumalı, sabah uyandığında da ten kokusunu içine çekip özümsemeli. Kokuya dayanabiliyor mu dayanamıyor mu bunu bir tartmalı. Dayanamıyorsa o ilişkiye dair kafasına bir adet soru işareti atmalı, dayanıyorsa ne mutlu ona, ister evlenir, ister evlenmez ama ilişkisini sürdürmesinde tensel bir engel yok demektir.
Kokunun öznel bir yanı da var elbet. O yüzden zaten milyon çeşit parfüm var ve herkes kendine hoş geleni kullanıyor, kendi beğendiğini kokluyor. Yani benim "ıyk berbat bir parfüm bu" dediğime bir başkası yüzlerce lira bayılabilir bir çırpıda. Doğal olarak her ten kokusunun da bir alıcısı bulunacaktır elbet. Önemli olan sizin o ten kokusunun alıcısı olup olmadığınızdır.

Bir de koku hafızası var. Misal benim liseden bir arkadaşımın kokusu hala o kadar burnumda ki o kokuyu ne zaman duysam bu arkadaşımı hatırlıyorum. Hatta çok ağır bir kokuydu, ondan bir kitap almıştım (agatha christie-on küçük zenci) da o kitabın içine, yapraklarına sinmişti. Okurken sürekli burnuma geliyordu. Nasıl bir kokuysa bu, kitabın adını bile hala gayet net hatırlayabiliyorum.

Veya yolda yürürken yanınızdan geçen bir insanın parfümü bir an için sizi eski anılara götürebilir. Bir arkadaşınızın, eski bir sevgilinizin, annenizin, babanızın kokusuna denk bu koku bir süreliğine size onunla birlikte geçen bir günün anısını yaşatabilir.

Herşey bir yana, bence kötü ten kokusunun nedeni dış etkenler, sigara ve elbette ki duş yapmama. Duş yapmayan insan kendini anında belli ediyor. Üstüne bir de sigara içiyorsa mümkünse civarıma gelmesin. Vallahi dayanamıyorum, tepem atıyor. "Yürü git, yıkan da gel, o zıkkımı da kes artık içmeyi" diye bağırıp kovabilirim gördüğüm yerden. Tabii mekan bana aitse. Değilse de kendimi kovarım, kovamazsam burnuma ıslak mendili dayar, onun kokusuyla kafayı bulurum.


4 yorum:

Adsız dedi ki...

Köpek gibi koku aldığımdan hayatımın odak noktasında yer alıyor bu hoş koku hadisesi. ..ten kokusunun en güzel parfüm olabileceğini düşünüyorum ama yine de parfümlere bayılıyorum. Baharatlı parfüm kullanan insanlarla da çok kafa dengi olmayacağımızı düşünüyorum. Uzun süre erkek parfümü neden kullandım onu bilmiyor ama hala sıvı deodrant olarak nivea’nın erkekler için olanını kullanıyorum.
Spor salonunda genelde burnumu tıkasam da, ter kokmanın resmi olarak kabul edebileceği tek mecra olduğunu kendime kabul ettirmeye çalışıyorum.
Kokunun pekala bir tarihi,pekala bir geçmişi var ...
Temizlik imandan gelir lafının koca bir yalan olduğunu ya da milletçe imansız olduğumuzu düşünüyorum.
En sevdiğim parfümler bir bir piyasadan kaldırılıyor...bunu da herkes zevksiz bir ben biliyorum bu işi diye iddia edemiyorum.
imza: malumafatrus

varol döken dedi ki...

benim ten kokum yok...

varol döken dedi ki...

kendi kokuma puanım ten...

varol döken dedi ki...

kendimi bildim bileli koku alma duyum sıfır, burunlarım resmi olarak yaşamamı sağlamayacak derecede tıkalı, koku hafızam da zero points to turkey olduğundan kelimelerle oynuyorum...

kötü kokuyorsun diyip duygularımla oynamayın diyen dişlerimi günde 4 kez fırçalıyorum...